Ana içeriğe atla

Kısa haberlerle yine karşınızdayım Piggyseverler!

Uzun zamandır sahalardan uzak olan Piggy nihayet tekrardan sizlerle! 


Gerek YGS, gerekse Instagram'a birazcık yoğunlaşıp blogu terk etmemden kaynaklanıyor olabilir. Ama tabi ki blogu aldatmıyorum, sakın yanlış anlaşılmasın! Sadece Instagram'da tek tıkla paylaşım yapılabilmesi daha kolayıma geldiği için olabilir. Meraklısına not: Instagram linkim: https://www.instagram.com/misspiggyninblogu/


Evet Hamburger, neden ikide bir telefonunu sarj ediyorsun diye sorup beynimi eritiyorsun ya benim muhteşem iPhone 4 telefonumdan Instagram'a sadece tek bir fotoğraf atmak bile 10 dakika! 

Gerçi bırakın 4'ü 5'i telefonun 6s plus'ı bile çıktı ama ben hala daha uğurlu sayım diye avuttuğum 4'ümle idare ediyorum. 6s plus'un  prenses pembesi de LYS sonrası elimde olur umarım! :) (Yazar burada babasına seslenip telefon istediğini belirtiyor!) 

Şaka bir yana YGS yaklaştı yaklaşalı beni de hafiften (!) bir stres, telaş ve korku üçlüsü hafiften çimdiklemeye başladı. 10 gün kaldı ve ben birazcık da olsa çalışmayı bırakmış bulunuyorum. Artık sadece denemelere ve biyolojiye odaklandım. Dibine kadar TM'ci olup biyolojiyi full yapabilmek acayip havalı, herkese tavsiye ediyorum! 


Netlerimi soracak olursanız matematik özürlüsü bir Piggy'ye göre tavan yapmış durumdalar! (Maşallah demeyi unutmayın, nazar değmesin!) 


En son bu yazıya "İlişkiyi sallayan sorular" adı altında kendi düşüncelerimi paylaşıp sizi güldürürken altınıza işetecektim ama uzun zamandır yazmayınca yine çenem düştü. 

Hamburger bunları okuyorsan alta yorum olarak beni ne kadar sevdiğini ve yazılarıma bayıldığımı yazıp totoşkomu havalandırabilirsin. 


Aaa bu arada 3 gün sonra Hamburger'in doğum günü ve ne yapsam bilemiyorruum! Bana fikir verebilirsiniz, seve seve okuyup kafama yatarsa kabul edebilirim! 


Bugünlük de (daha doğrusu bu akşamlık) bu kadarlık olsun sayın Piggyseverler! Boş vakit bulabildiğim zaman ilk işim size yazmak olacak! Hepinize mis kokulu öpücükler. 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Evlenip ineklerimin anası, evimin kadını, kocamın prensesi olacağım!

Trajik başlığımdan da anlayacağınız üzere hayatım gittikçe daha değişik bir hal alıyor ve sevgilimden ismimi alacakları danaya koymasını istedim!  Evet, herkes şok!  Herkes iptal!  Ama ben daha şimdiden yaz için inek sağmayı öğrenmek istiyorum. Belki de blogger'lıktan emekli olup çiftçilik yapmanın vakti çoktaaaan gelmiştir...  Elveda Chanel no:5'ler, merhaba inek boku kokuları. Elveda hayalimdeki Tarık Ediz abiye koleksiyonu, merhaba möö'lemeler!  Ayy şaka bir yana tabiki de daha hali hazırda başlangıç seviyesinde olan elitliğimden asla ödün vermeyeceğim lakin hayvanların her türlüsünü sevmek, okşamak hoşuma gidiyor! Buna 500 kiloluk inekler de dahil. Ve yine kocaman bir EVET, inek sağmayı kendi özgür irademler istiyorum. (Şaşkınlıktan açılan ağızları kapatın bakayım! Evlenip ineklerimin anası, evimin kadını, kocamın prensesi olacağım!) Darısı başınıza sinsiler!  ---------------------- Şimdi de mikrofonu iç sesinizden uzaklaştırıp

O gemi bir gün gelecek mi İsmail Abi?

Bu günlerde aynen atanamayan İsmail Abi gibi dolanıyorum ortalıkta. Hamburger'e her kavga sonunda söylediğim "Senin Mecnun olmaya cesaretin varsa ben her zaman Leyla'yım." lafı döndü dolandı sadece anılarda kaldı sanırım. Bırak Leyla ve Mecnun olmayı, İsmail Abi'nin bile basit bir versiyonuyum sadece. Benim de Şekerpare'm Hamburger oldu, o da Şekerpare gibi "Gelmicem" demedi de sadece "Bakarız" deyip duruyor. (Belirsizlikler ve numarası kalmayan ayakkabı kadar b*k bir durum daha yok bu hayatta!) Biliyorum bu işler her zaman benim hayatımdaki gibi güllük gülistanlık olmuyor, bazen seçimler yapmak gerekiyor, bazen birilerinin iyiliği için kendinden fedakarlık etmek gerekiyor.  Bense 18'ime gelip bunları yeni yeni öğreniyorum. Çünkü bu zamana kadar kimseyi Ege Bölgesi dışına uğurlamadım, kaldı ki şimdi koskoca bir Avrupa ülkesi Hamburger'i bekliyor. (Koskoca dediğime bakmayın, bizim İzmir kadar!)  Ah ulan diyorum

"Chanel'e ihtiyacım yok, ben aşk istiyorum."

Artık eskisinden daha farklıyım. Daha enerjik, daha gözü kara, daha eğlenceli ve daha bir sürü sıralanabilecek madde.  Ama gelin görün ki çevremde bu davranışlarımın farkında olabilecek kimse kalmadığı için fazlaca depresif görünüyorum!  Gerçi Hamburger bu halimi anlamayıp benden iyice uzaklaşıyor! Aslında tek istediğim sevgi ve ilgi! Yağmur altında kalmış kedi yavrularından hiçbir farkım kalmadığını ne zaman anlayacak?  Aslında şaka bir yana bugün dinlerken fark ettim ki hayatım şarkısı Fransızca olacakmış! Üstüne üstlük tek bir kelimesinden bile nefret ederken!  Hiç dinlediniz mi bilmiyorum ama Zaz'dan Je Veux! Tek kelimesiyle muhteşem.  Tabi eğer benim gibi cahilseniz çeviriyi okumadan dinlemek pek bir işe yaramıyor, sadece melodisi suratta bir kilo dondurma yemiş gibi ponçik bir his bırakıyor!  Şarkı için  https://www.youtube.com/watch?v=Tm88QAI8I5A Çeviri için  http://www.sarkicevirileri.com/zaz-je-veux-sarki-cevirisi/ "Beni mutlu edecek olan sizi