Ana içeriğe atla

Evlenip ineklerimin anası, evimin kadını, kocamın prensesi olacağım!

Trajik başlığımdan da anlayacağınız üzere hayatım gittikçe daha değişik bir hal alıyor ve sevgilimden ismimi alacakları danaya koymasını istedim! 

Evet, herkes şok! 
Herkes iptal! 


Ama ben daha şimdiden yaz için inek sağmayı öğrenmek istiyorum. Belki de blogger'lıktan emekli olup çiftçilik yapmanın vakti çoktaaaan gelmiştir... 


Elveda Chanel no:5'ler, merhaba inek boku kokuları.
Elveda hayalimdeki Tarık Ediz abiye koleksiyonu, merhaba möö'lemeler! 


Ayy şaka bir yana tabiki de daha hali hazırda başlangıç seviyesinde olan elitliğimden asla ödün vermeyeceğim lakin hayvanların her türlüsünü sevmek, okşamak hoşuma gidiyor! Buna 500 kiloluk inekler de dahil. Ve yine kocaman bir EVET, inek sağmayı kendi özgür irademler istiyorum. (Şaşkınlıktan açılan ağızları kapatın bakayım! Evlenip ineklerimin anası, evimin kadını, kocamın prensesi olacağım!) Darısı başınıza sinsiler! 


----------------------

Şimdi de mikrofonu iç sesinizden uzaklaştırıp Piggy Hanım'a yönlendiriyoruz: 

-Eşinizden geleceğe yönelik bu yatırımı hakkında ne istersiniz? 

Geleceğin iç mimar (veya psikolog) adayı olan Piggy'nin ise sevgilisi Hamburger Bey'den tek bir ricası olacak: 

"Danalardan birinin ismini Piggy koyar mısııınnnn?"

Ayy allah gülmekten ağzımın ağrıdığı kısa bir post oldu. Zaten maksat üzmek değil, gülümsetmek. Lakin her yüreğin az da olsa aydınlığa ihtiyacı var!

Herkese mutlu ve mööö'lü günler!


Çitliğimizin ismini PEMBE SIÇAN İNEKLER mi koysak!?? 


Yorumlar

  1. Çok eğlenceli bir post olmuş bu :))) Hâlâ gülüyorum yani :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bloğunu takibe alacaktım ama izleyici gadgeti göremedim :(

      Sil
    2. buyrun bu linkten takibe alabilirsiniz :) https://plus.google.com/u/0/+MissPiggysblog çok teşekkür ederim bu güzel yorumunuz için :)

      Sil
  2. Hahaa 😃 alemsin valla piggy ya.Vere vere ineğemi adını verdirdin.Ama olsun oda bi can sonucta 😃 yeni parfümünde tezek çarpı dört olur o zaman 😃 arabanda kağnı haha 😃 çok tatlıydı ellerine saglik valla bayldim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaa teşekkür ederim, asıl siz çok tatlısınızzz :) öpüyorum çok :)

      Sil
  3. ben zaten tahmin ediyordum sende bir möcük hali olduğunu :))))))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Boşver, laf aramızda kalsın :) Her prensesin içinde bir hanımağa yatar :)

      Sil
  4. Sevgili prenses, uzun zamandır sana gelemiyorum. Aslında sen de bu abla-teyze nerdedir diye pek gelmedin :( Berabereyiz yani. Merak ediyor ve sevdiğinden ayrı olman beni üzüyordu. Sanırım yurt dışına gitmişti. Ama yollar sonunda birleşiyor demek ki... Buna sevindim. Hayvanların bizler için çok yararlı ve enerji kaynağı olduklarını düşünüyorum. Ben de mesela inekleri severim. Bu tek başına konuşur gibi yazmana bayılıyorum. Bol şanslar prenses. Adı neydiii, hamburger değil mi, seni sevsin, sarsın, çünkü sen tatlı bir bıcırıksın. Gözlerinden sevgiyle öperim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet Ece Ablacım siteminde haklısın ama inan bende uzun zamandır blogumun yüzüne bile bakamamıştım, malum bu üniversite sınavı :( tekrardan buluşmamıza çok sevindim ve evet dileğim kabul oldu, sevdiğim artık yanımda :) Bundan sonra sık sık sizi rahatsız edeceğim, çok öpüyorum!

      Sil
  5. ߀n bunu okudum mu yani :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorum yapma zahmetinde bulunduğuna göre okumuşsun :)

      Sil
  6. eğlenceli ve güzel paylaşım :))

    YanıtlaSil
  7. hahaha:) baya güldüm eğlencli bir paylaşım olmuş :)

    YanıtlaSil
  8. Nedir bunlar taksi? Şaşırdım da...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

O gemi bir gün gelecek mi İsmail Abi?

Bu günlerde aynen atanamayan İsmail Abi gibi dolanıyorum ortalıkta. Hamburger'e her kavga sonunda söylediğim "Senin Mecnun olmaya cesaretin varsa ben her zaman Leyla'yım." lafı döndü dolandı sadece anılarda kaldı sanırım. Bırak Leyla ve Mecnun olmayı, İsmail Abi'nin bile basit bir versiyonuyum sadece. Benim de Şekerpare'm Hamburger oldu, o da Şekerpare gibi "Gelmicem" demedi de sadece "Bakarız" deyip duruyor. (Belirsizlikler ve numarası kalmayan ayakkabı kadar b*k bir durum daha yok bu hayatta!) Biliyorum bu işler her zaman benim hayatımdaki gibi güllük gülistanlık olmuyor, bazen seçimler yapmak gerekiyor, bazen birilerinin iyiliği için kendinden fedakarlık etmek gerekiyor.  Bense 18'ime gelip bunları yeni yeni öğreniyorum. Çünkü bu zamana kadar kimseyi Ege Bölgesi dışına uğurlamadım, kaldı ki şimdi koskoca bir Avrupa ülkesi Hamburger'i bekliyor. (Koskoca dediğime bakmayın, bizim İzmir kadar!)  Ah ulan diyorum

"Chanel'e ihtiyacım yok, ben aşk istiyorum."

Artık eskisinden daha farklıyım. Daha enerjik, daha gözü kara, daha eğlenceli ve daha bir sürü sıralanabilecek madde.  Ama gelin görün ki çevremde bu davranışlarımın farkında olabilecek kimse kalmadığı için fazlaca depresif görünüyorum!  Gerçi Hamburger bu halimi anlamayıp benden iyice uzaklaşıyor! Aslında tek istediğim sevgi ve ilgi! Yağmur altında kalmış kedi yavrularından hiçbir farkım kalmadığını ne zaman anlayacak?  Aslında şaka bir yana bugün dinlerken fark ettim ki hayatım şarkısı Fransızca olacakmış! Üstüne üstlük tek bir kelimesinden bile nefret ederken!  Hiç dinlediniz mi bilmiyorum ama Zaz'dan Je Veux! Tek kelimesiyle muhteşem.  Tabi eğer benim gibi cahilseniz çeviriyi okumadan dinlemek pek bir işe yaramıyor, sadece melodisi suratta bir kilo dondurma yemiş gibi ponçik bir his bırakıyor!  Şarkı için  https://www.youtube.com/watch?v=Tm88QAI8I5A Çeviri için  http://www.sarkicevirileri.com/zaz-je-veux-sarki-cevirisi/ "Beni mutlu edecek olan sizi