Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mayıs, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Biz seninle salatalıkla tuz gibiydik.

"Seni çöpe atacağım poşete yazık. Bir sigara yakacağım ateşe yazık!" Bir postuma daha Serdar Ortaç'ın meşhur sözleriyle başlayıp eğlenceli kısma erken geçiş yapmak istedim. Çünkü hayatımda eğlencenin e'sine bile yer yok, taze bitti.  Bazen hayatımın koskoca bir çöp poşeti olduğunu düşünüyorum. Son bir yılda birçok arkadaşımı, kardeşim diyebileceğim çoğu insanı, hazmedemediğim olayları, yediğim kazıkları birer birer çöpe attım.  Gerçi bu işin kolay kısmıydı. Bir insanın hayatında yerin kalmadığını bildiğin an gitmek gerçekten çok kolay ve kaçınılmaz oluyor.  İstenmediğini biliyorsun, karşılıklı bir duygu, düşünce paylaşımınızın eskisi kadar olmaması da bu durumu körüklüyor. Sonra bir bakıyorsun ne o insan senin hayatında ne de o senin umrunda. Sanırım en güzel tarafı da bu oluyor.  En azından 1997 model bir Miss Piggy böyle düşünüyor. Hayatındaki insan için iyi günde, kötü günde elinden geleni yapıyor, uğraşıyor, çırpınıyor.

Piggy'nin aşk kitabında bunlar yazmıyor.

Bugünlerde Piggy kafayı yemek üzere!  Mezuniyet bir yandan, Hamburger bir yandan, aile, ders derken bir bakmışım ki Piggy ölmüş.   Üstelik her şeyin daha iyiye doğru gitmesine uğraşırken bir bakıyorum çevremdeki herkes/her şey dağılmış, dağılmışım.  Mezun olacağız derken başımıza yürüyüş, prova, kıyafet derken bir sürü angarya çıktı ve ben spor ayakkabıyla yürüyemediğim yolu stilettoyla yürümek zorundayım. Bu bir liseli dramıdır sevgili Piggyseverler.  Sonracıma daha önceki postta anlatıp yorumlarda iyi dileklerinizi ve fikirlerinizi aldığım bir diğer konu ise tabiki hayatımın baş kahramanı Hamburger. Çok sıkıldım, biraz uzak kalalım özleyelim dedi ve bende hayatta izin vermeyeceğim bir şey ama o deyince olur dedim. Sonra bir baktım ki arkadaş boş kalmayı fazlaca abarttı.  Sinirden gerim gerim geriliyorum resmen. Bugün provalar başlamadan telefonuma gelen bildirimle Hamburger'in beni sürpriz ziyarete geldiğini sandım.  Ama meğersem yine, yine ve yine yanılmışı

Herkese benden bir adet Miss Piggy ve Hamburger!

Miss Piggy ile bu hafta bölümünde filozofluğumla son bir haftalık havadisleri karıştırarak sizin huzurlarınıza sunacağım efendim.  Öncelikle geçen cuma akşamı Hamburger'in mezuniyeti vardı ve bende en hanımefendi halimle onun yanında yerimi aldım.  İlk önce okulda kep töreni vardı ve Hamburger olmadan ailesiyle yaklaşık yarım saat geçirmek zorunda kaldım ve sandığımdan çok daha keyifliydi!  Sanırım bu iş olacak sevgili Piggyseverler! Bundan 8 yıl sonra Hamburger'i koluma takıp fıldır fıldır gezebilirim! Heyt be gönlümün çöpsüz üzümü! Bu arada Hamburger de bu blogu unuttu sanıyordum ama unutmamış haftada 2-3 defa girip okuyormuş. Ama bana tek bir laf etmiyor; iyi mi oluyor ya da kötü mü bilemiyorum açıkcası. Ama yorumlarınızın içtenliği ve tontişliği doğru yolda olduğumu açıklıyor sanırım.  Neyse işte ben konuya hooop geri dönüyorum. (Ne kadar da Leyla ile Mecnun aşığı bir Piggy) Kep töreninde Hamburger'i gururla izledim desem yeridir. Zaten mu

Piggy'nin hayatından son durum güncellemeleriyle karşınızdayız sevgili Piggyseverler!

Bazen insan büyük bir boşluğa düşüyor. Bir an için amaçlarınızı, hedeflerini göz ardı edip aynaya bakınca kendinizi bile tanıyamıyorsunuz.  Ruhsal bir boşluk, manevi değerlerinin artık eski öneminin kalmaması.  Kısacası dünyada artık seni mutlu edebilecek birşey yokmuş gibi hissetmen.  Sanıyorum ki hepimizin başına gelmiştir böyle bir duygu.  Belki hayatının sadece bir anında, belki de hayatının tümü.  Allah'a şükür ben hiçbir zaman hayatımın tamamını kapsayacak bir boşluğa düşmedim. Belki kişiliğim buna engel oldu, belki de yanımdaki insanlar. Orasını bilemiyorum tam olarak. Ama o ruh halinden yeni yeni çıktığımı söyleyebilirim. Zaten bloguma uzun bir süre ara vermemin sebebi de buydu. Instagram sayfamdan paylaşımlara devam ediyordum ama kendimi satırlara dökmedikçe rahatlamıyordum. Sanırım yazarlık tohumlarım yavaştan atılıyor! Ne dersiniz sevgili Piggyseveler!?  Bu süreçte yanımda olan çok insan yoktu. Az vardı ama iyi ki onlar vardı diyebilirim. Hamburger

Mezuniyetler kapıyı çalarken kafalarda tek bir soru: Ne giysem acaba?

Eveeet, içinde bulunduğumuz mart ayı itibariyle tüm akılları kurcalayıp insanı çıkmaza sokan bir soruyla boğuşuyoruz bu aralar: MEZUNİYETTE NE GİYECEĞİM!? (Gerçi bu örnekle size ne giyilmesi konusunda az çok fikir verdiğimi düşünüyorum.) Eminim ki aramızda ortaokul (olacağını fazla sanmıyorum), lise ve üniversiteden mezun olacakların bu aralar geçmesi şart olan sınavlardan daha fazla düşündüğü tek şey mezuniyet partisinde ne giyileceği ve pişti olup olmama mevzusu. Gerçi laf aramızda erkeklerin bunları pek düşündüğü de yok, olan yine kızlara oluyor!  Niye LYS birincilerinin genellikle erkek olduğunu şimdilerde daha iyi anlıyorum. Adamlar test kitaplarından başlarını kaldırdıkları vakit sınıflarındaki kızları ne giyeceksiniz mevzusuyla fiştekleyip onları derslerden tamamen alıkoyduktan snra dedikodu yapmalarını sağlıyor, sonrasında kendileri yine sinsice test kitaplarına gömülüyor...  Sinsilik was here... Mezuniyetten konu açıp lafı yine LYS sınavına get