Ana içeriğe atla

Şeyma Subaşı'nın tahtını ele geçireceğim derken Dilberay olan Piggy'nin hazin sonu!

2017'nin gelişini dört gözle beklemiyorum desem yalan olur tabiki de! 
BEKLİYORUM! 

Ama her şeyden ziyade hayatımı kökten değiştirip fikir ve ruh olarak yenilenmek amacındayım. Zira son aylarda yapmaya çalıştığım gibi.

Evet, itiraf ediyorum. Bu yüzden de blog'tan biraz uzak kalmak istemiş olabilirim. Çünkü amacım sadece yalnız kalıp kendimi tanımaya çalışmaktı. Ve az çok başardım sayılır. 

Aaa bu arada kendimi yenilemekten bahsetmişken sanmayın ki prenses bünyem kendisini normal bir insana çevirecek!? Hala daha bir an önce evlenip ele güne hava atma çabasındayım. Fransız danteli gelinliğim (sahte kuş tüyü de olabilir, emin değilim!), elimde pembe güllerden canlı buketimle 3 2 1 diye geri sayıp bekarlığa taht kurmuş olan kız arkadaşlarımın suratına fırlatmak istiyorum!
Galiba şaka bir yana bu çocuk bünyem hiç büyümeyecek. Bundan 5 yıl sonra hala daha Kinder sürpriz hastası, unicorn sevdalısı olarak dolanıyor olabilirim. Ama sanırım bu yine de battaniye misali kareli şallardan takıp, çakma Mac pudralarıyla yüzlerine iki kat badana yapanlardan olmaktan daha iyidir? Öyle değil mi?? 

Şaka bir yana kocaman bir 365 günü de tükettik de gidiverdi ellerimizin arasından. Zaman fazla hızlı akıyor ve ben bazen hızına ayak uyduramadığım için sadece yatağımdan olanı biteni izlemek istiyorum. Ama o şekilde de son dönem gıybet haberlerinin keyfi çıkmıyor ki anacım! 


 2017'den istekleri olmayan yoktur sanırım aramızda. Ben bu sefer işi abartıp (istekler yukarıya daha çabuk ulaşsın diye) hayal panosu bile hazırlamaya karar verdim. Tabiki de en yakın arkadaşımı da olaya dahil ederek! Zaten o panodakilerin hepsi gerçek olursa büyük ihtimal Türkiye'ye burun kıvırır Miami'ye falan yerleşir, her yaz Burning Man festivaline katılıyor oluruz. Ay bir dakika benim hatlar fazla stalk yapmaktan karışmış olabilir. Şeyma Şubası zannettim kendimi! Gerçi ilik gibi kadın vallahi. Ben de aynaya bakınca kaymaklı ekmek kadayıfı görüyorum. Neyse moral bozmak yok, yazın fitness'a başlayacağım. (dedi ve yalan oldu. En son Burger King'te hunharca Smokehouse yerken görüldü! Flaş haber! Şeyma Subaşı'nın tahtını ele geçireceğim derken Dilberay olan Piggy'nin hazin sonu!) 


Bu arada yazı yazmayı gerçekten özlemişim. Her satırda daha da kendimi buluyor gibiyim. Bundan sonra ihmal etmemeye çalışacağım.

Şimdii gelelim kurufasulyenin pardon 2016'nın benden aldıklarına, bana kazandırdıklarına...

Manevi olarak çok şey kaybettim diyebilirim. İlk başta dedemi, sonra sınavı, sonra da psikolojimi. 
Her şey sırayla birbirini takip etti. 
Ve hayatımda yiyebileceğim en büyük kazığı yedim. Bu konu hakkında fazla birşey yazmayacağım. Unutmaya çalıştığım nadir "anlardan". 


Çok şey kazandığım ise söylenemez. Ama mezuna kalmamın bir anlama kavuşmasını Hamburger'e ve sarı dostuma borçluyum. Çünkü beni kendime getirdiler. 

Benim için 10,5 aydan ibaret olan 2016'yı tarihe gömüp, sadece Hamburger'le olan anılarımızı hatırlamak istiyorum. 

Ama 2017'den isteklerimi saymakla bitiremeyeceğim sanırım. Lakin buraya yazınca gerçekleşmediğini geçen sene kötü deneyimledim! O yüzden sadece gerçekleşince haber vereceğim! 

(Bu yıl da hayallerim ters takla atarsa ben ve hayat temsili) 

2017'ye dair sadece bu beklentimi sizinle paylaşabilirim çünkü dünyadaki bayanların %101'inin de benimle aynı düşüncede olduklarına adım gibi eminim. DAHA SIKI BİR VÜCUDA SAHİP OLMAK! (Burger'a, iskendere, çiğköfteye hayır deyip avakadoyla beslenip kürdan gibi kalmak!)

Gerçi sarı kafayla dediğimiz gibi Hande Erçel, Şeyma Subaşı, Kendall Jenner gibi taşların bulunduğu bir dünyada biz sadece soda şişesiyiz! 


Fahriye Evcen'in Burak Özçivit'i kafalayıp kanatlarının altına aldığı bu dünyada biz soda şişeleri olarak harcanıyoruz! Demedi demeyin.

Amaann ya şaka bir yana sağlıklı, huzurlu ve aşk dolu olalım da gerisi hiç önemli değil. İstersek 40 beden olalım istersek 32. Aradaki tek fark rüzgar çıktığında yere sağlam basacağımız. Her zaman demişimdir.
ETLİYİM, BUTLUYUM, MUTLUYUM ULEEEYYNNN! 

Bu postu da bitirmeden yeni yılımın ilk hediyesini sizlere anlatmaktan asla çekinmeyeceğim sevgili Piggyseverler... 

Hamburger'im bana en sevdiğim (sevmekten öte görünce yerlere yatıp ayılıp bayıldığım) Küçük Prens'li çantayı almış. Ulen bu veledi yemeyeyim de ne yapayııımm? dediğinizi duyar gibiyim. Ama yemeyin arkadaşım. Yiyecek olsam ben yerdim. Edebinizle oturup enişte deyin lütfeenn! 


Bu arada Hamburger'cim 500. günümüz vatana, millete, bize, ailemize, arkadaşlarımıza, düğün salonlarına ve gelinlikçilere hayırlı olsun. 
Aç bakalım kesenin ağzını. 5000. günde seni o nikah masasına oturtup imzayı attıracağım. Eee ondan sonra gelsin sen uyuyunca gizli gizli sucuklu tost yemeler, film izlemeler, whatsapp gıybet gruplarından yardırmacalar! 

Tüm takipçilerimin bal yanaklarından öpüyorum, olursa eğer iyi ve fazla kötü olmayan orta şekerli yorumlarınızı bekliyorum efenim. 

2017 hepimize hayırlı uğurlu gelsin inşallah. En çok da ülkemize huzur getirsin. En çok buna ihtiyacımız var! 


Yorumlar

  1. Allah göbeğine zeval vermesin 2017 de :))))

    YanıtlaSil
  2. Blogunuzu yeni keşfettim ama artık takipteyim, bize de bekleriz,

    http://hedefbodrum.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil
  3. ben bu blogu takip etmek istiyorum amam :) gfc lütfennnnnn ....

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Evlenip ineklerimin anası, evimin kadını, kocamın prensesi olacağım!

Trajik başlığımdan da anlayacağınız üzere hayatım gittikçe daha değişik bir hal alıyor ve sevgilimden ismimi alacakları danaya koymasını istedim!  Evet, herkes şok!  Herkes iptal!  Ama ben daha şimdiden yaz için inek sağmayı öğrenmek istiyorum. Belki de blogger'lıktan emekli olup çiftçilik yapmanın vakti çoktaaaan gelmiştir...  Elveda Chanel no:5'ler, merhaba inek boku kokuları. Elveda hayalimdeki Tarık Ediz abiye koleksiyonu, merhaba möö'lemeler!  Ayy şaka bir yana tabiki de daha hali hazırda başlangıç seviyesinde olan elitliğimden asla ödün vermeyeceğim lakin hayvanların her türlüsünü sevmek, okşamak hoşuma gidiyor! Buna 500 kiloluk inekler de dahil. Ve yine kocaman bir EVET, inek sağmayı kendi özgür irademler istiyorum. (Şaşkınlıktan açılan ağızları kapatın bakayım! Evlenip ineklerimin anası, evimin kadını, kocamın prensesi olacağım!) Darısı başınıza sinsiler!  ---------------------- Şimdi de mikrofonu iç sesinizden uzaklaştırıp

O gemi bir gün gelecek mi İsmail Abi?

Bu günlerde aynen atanamayan İsmail Abi gibi dolanıyorum ortalıkta. Hamburger'e her kavga sonunda söylediğim "Senin Mecnun olmaya cesaretin varsa ben her zaman Leyla'yım." lafı döndü dolandı sadece anılarda kaldı sanırım. Bırak Leyla ve Mecnun olmayı, İsmail Abi'nin bile basit bir versiyonuyum sadece. Benim de Şekerpare'm Hamburger oldu, o da Şekerpare gibi "Gelmicem" demedi de sadece "Bakarız" deyip duruyor. (Belirsizlikler ve numarası kalmayan ayakkabı kadar b*k bir durum daha yok bu hayatta!) Biliyorum bu işler her zaman benim hayatımdaki gibi güllük gülistanlık olmuyor, bazen seçimler yapmak gerekiyor, bazen birilerinin iyiliği için kendinden fedakarlık etmek gerekiyor.  Bense 18'ime gelip bunları yeni yeni öğreniyorum. Çünkü bu zamana kadar kimseyi Ege Bölgesi dışına uğurlamadım, kaldı ki şimdi koskoca bir Avrupa ülkesi Hamburger'i bekliyor. (Koskoca dediğime bakmayın, bizim İzmir kadar!)  Ah ulan diyorum

"Chanel'e ihtiyacım yok, ben aşk istiyorum."

Artık eskisinden daha farklıyım. Daha enerjik, daha gözü kara, daha eğlenceli ve daha bir sürü sıralanabilecek madde.  Ama gelin görün ki çevremde bu davranışlarımın farkında olabilecek kimse kalmadığı için fazlaca depresif görünüyorum!  Gerçi Hamburger bu halimi anlamayıp benden iyice uzaklaşıyor! Aslında tek istediğim sevgi ve ilgi! Yağmur altında kalmış kedi yavrularından hiçbir farkım kalmadığını ne zaman anlayacak?  Aslında şaka bir yana bugün dinlerken fark ettim ki hayatım şarkısı Fransızca olacakmış! Üstüne üstlük tek bir kelimesinden bile nefret ederken!  Hiç dinlediniz mi bilmiyorum ama Zaz'dan Je Veux! Tek kelimesiyle muhteşem.  Tabi eğer benim gibi cahilseniz çeviriyi okumadan dinlemek pek bir işe yaramıyor, sadece melodisi suratta bir kilo dondurma yemiş gibi ponçik bir his bırakıyor!  Şarkı için  https://www.youtube.com/watch?v=Tm88QAI8I5A Çeviri için  http://www.sarkicevirileri.com/zaz-je-veux-sarki-cevirisi/ "Beni mutlu edecek olan sizi