Ana içeriğe atla

Bazen içtiğin rakı olmak istiyorum.

Dışarıda gerçekten dehşet ötesi bir hava var. Çıkan sese gök gürültüsü bile denemez. Mayalar bu yılda hala yaşıyor olsaydı kıyamet 8 Nisan 2017 gecesi olacak derdi.

Saat 03.57


Saat 8'de kalkıp dershaneye gitmem gerekiyor. Ama laf aramızda gök gürültüsünden tırsıyorum. Uyuyamadım.

Neeysseee. Bu gece size O'nu anlatacağım. 

O.

Yaklaşık 178-179 boylarında, 98 kilocuk. 
Ayakları 43, 44 numara. 
Bedeni L, xL.


599 gün olmuş bugün. 600. güne onu öperek uyandırmayı amaçlıyorum. Ve geriye kalan 600000000.. güne de. 

Öyle ya da böyle geçen saatler var elbet. O'nunla geçen saatleri seviyorum, onsuz geçen saatleri de. Sonunda ona varacak her yol ayrı bir güzelmiş gibi. -gibisi yok aslında. öyle-

Kocaman elleri var. Tuttuğumda kendi elimin ellerinin arasında kaybolmasını seviyorum. 

Gülerken ağzı da yamuluyor sağa doğru. Onu da seviyorum. Piç gülüşü gibi oluyor ama yakışıyor kerataya. 

Dudakları köfteye benziyor. 

Ön dişleri birazcık çarpık. Sanırım biraz dikkatli bakınca anlayabiliyorsunuz. Bir de bir tanesi kırık. Küçükken havuzda kız keseceğim derken düşüp kırmış. Eee Piggy'nin sevdiceğinden ne beklersiniz ki? 

Sakallı halini de seviyorum, sakalsız da. Sakalsızken bebek poposuna benziyor, sakallıyken kaşıması güzel. Yine karar veremedim ama her halini seviyorum galiba. 

Göbeğine bayılıyorum. -en çok ona- Yastık gibi ve ellemesi acayip hoşuma gidiyor. -en çok da ısırmak- 

Kirpiklerinin dizilişini ezberlemiş olabilirim . Sol gözündeki 2 kirpik bağımsızlığını ilan etti mesela. 

Bir zamanlar bozuk, şimdiyse eksik olan Türkçe'sine bayılıyorum. Eskiden beni sözlük olarak kullanırdı, şimdi Google.

Dizlerindeki rahatlığı seviyorum. Yastık misali. 

İğrenç sesimle söylediğim şarkıları dinlemesini seviyorum, dırdırlarımı çekmesini de. -galiba kulağında duyma kaybı var- 

Ama sanırım en çok yağmurlu havalarda ona sarılıp uyumayı seviyorum. Dünyanın en rahat yastığından daha rahat olabilir. 

Parmaklarını ısırmayı da seviyorum. Bebeklerin çiğneme oyuncağı gibi kullanıyorum, yine de bir şey demiyor. -galiba acı hissi de yok-

İğneden ve doktorlardan ölümüne korkuyor. Kocaman cüssesine rağmen yakıştıramıyorum ama gün gelir grip olur, hastaneye sürükleyerek götürürüm. -piç gülüşü online-

Boynunu seviyorum. Oradan kendime özel bir yer belledim. Habire öpüp duruyorum. -öperken gözlerini kapatıyor, galiba çok hoşuna gidiyor.- 

Alerjim olmasına rağmen parfüm kokusunu da seviyorum. Doya doya içime çekmeyi, sonrasında evde saatlerce burun silmeyi de seviyorum. 

Saçlarını da seviyorum. İki hafta önceye kadar uzundular ama artık 3 numara. Diş fırçasına benziyor ama acayip karizmatik. 

Elinde tesbih görmeyi seviyorum. Özellikle kendi hediyem olanı. Zaten sadece onu kullanıyor, yenisini almanın zamanı geldi galiba. 

Onunla güreşmeyi seviyorum. Ama bazen eli ağır, Bende böbreğine parmak sokarak uzaklaştırıyorum. Tekme de atıyor, denk getiremedi daha. Getirdiği zaman zaten bu satırları yazıyor olmayacağım büyük ihtimal. 

Onunla dünyanın öbür ucuna gitmeye hazırım, kendisi de farkında. Elimden tutup uzaklara götürmesini istiyorum, daha zamanı var diyor ya bekliyorum bakalım. 

Ama onunla en çok Paris'e gitmek istiyorum. Zaten çok yer görmedim ama o şehrin tam bize göre olduğuna inanıyorum. 2 sene önce gittiğimde flört ediyorduk ama her yeri onunla gezmeyi kafama koymuştum bir kere. Eyfel'de evlilik teklifi et dedim. Bakarsın yüzüğü 3. kattan aşağıya düşürürüm. Beni de atmazsa aşağıya adım Piggy değil?

Araba kullanırkenki ciddiyetini sevmiyorum. Suratı asılıyor, korkunç oluyor. Ama elini vites yerine elini bacağıma koymasına resmen tapıyorum.

İnsan içinde, kalabalık bir ortamdayken kimseye çaktırmadan bana göz kırpmasını seviyorum. Bazen de öpücük atıyor kerata. Dibim düşüyor galiba.

Ailesini seviyorum, annesi iyiki doğurmuş diyorum. İlk başta korkardım beni beğenmeyecekler, sevmeyecekler diye. Ama şimdi bir bakıyorum ki aileden biri olmuşum. -babaannesi favorim-

3 beyazı favorim. Rakı, beyaz gömlek, sigara. Uzun zamandır görmedim bu manzarayı, belki kısa zamanda bir yemeğe gideriz. 

Bana aldığı çiçekleri bile kurutup saklıyorum. Ondan bana kalan her hatıra muhteşem ötesi. -baya aşık oldum galiba-

İnatçılığını sevmiyorum. Sanki her şeyi kendi biliyor. Piggy söyleyince kötü oluyor ama sonra dediğim şeyler çıkıyor. Tabi o zaman da haklıymışsın da diyemiyor. Ah bu keçiliğin! 

Sanırım ailem onu benden daha çok seviyor! Gıcık oluyorum ama belli etmiyorum. 

Beni ben yaptığı için onu seviyorum. Düşünce yapımı değiştirdiği, olgun Piggy'yi canlandırdığı için. 

Bazen çabuk pes etmesini sevmiyorum. Ama bu da onun kişiliği. Onu tekrardan eski güvenine geri döndürmek de benim için. 

Aslında aşırı aşırı aşırı zekisin ama iş götü olmadığı için kullanmıyorsun. Üşengeçliğini de seviyorum; bana benziyor. 

Gözlerinin içinde kaybolmayı seviyorum. Kahverengi bir deniz gibi resmen. -galiba boğuldum- 

Rakı içmeni seviyorum. Bazen içtiğin rakı olmak istiyorum. 

Sigara içmeni sevmiyorum hatta nefret ediyorum. Sana benden daha yakın her şeye ayar oluyorum. 

Elimi tuttuğun zaman dünyamın durmasını, rüzgarların dinmesini, yağmurun yavaşlamasını, fırtınaların dinmesini seviyorum. 

Şevkatini seviyorum. Ben ağlarken baş parmağınla gözümdeki yaşı silmeni de. 

Sinemaya gittiğimizde başını arka yasladığın zamanlar uyudun ve horlayacaksın diye ödüm kopuyor. Ama gözlerini açık görünce derin bir oh çekiyorum.

Seninle ölümüne yemek yemeyi seviyorum. Özellikle KFC! 

Seninle köpek çalmayı seviyorum. -sonra köpeğimiz kaçsa da:( 

Beni çok iyi anlıyorsun, ama çoğu zaman şımarmamın önüne geçmek için kısa kesiyorsun. 

Yaptığım yemekleri sevmeni seviyorum. Bugün de sana iskender yapacağım. Parmaklarımızı yiyeceğiz. 

Horlamanı da seviyorum. Bazen korkutsa da çok şeker oluyorsun. Aslan yavrusu gibi. 

Bana gülümseyişini seviyorum. Gerçekten gözlerinin içi güldüğü zamanları seviyorum. 

Beni mutlu etmeni istiyorum. 

Seni seviyorum. 

599 gün değil 59 yıl boyunca daha sevmeye hazırım. 

Birazdan yanına geleceğim, mutlu olmaya hazır mısın uykucu şirin? 

"Rakına su olmak istiyorum, sigarana çakmak."


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Evlenip ineklerimin anası, evimin kadını, kocamın prensesi olacağım!

Trajik başlığımdan da anlayacağınız üzere hayatım gittikçe daha değişik bir hal alıyor ve sevgilimden ismimi alacakları danaya koymasını istedim!  Evet, herkes şok!  Herkes iptal!  Ama ben daha şimdiden yaz için inek sağmayı öğrenmek istiyorum. Belki de blogger'lıktan emekli olup çiftçilik yapmanın vakti çoktaaaan gelmiştir...  Elveda Chanel no:5'ler, merhaba inek boku kokuları. Elveda hayalimdeki Tarık Ediz abiye koleksiyonu, merhaba möö'lemeler!  Ayy şaka bir yana tabiki de daha hali hazırda başlangıç seviyesinde olan elitliğimden asla ödün vermeyeceğim lakin hayvanların her türlüsünü sevmek, okşamak hoşuma gidiyor! Buna 500 kiloluk inekler de dahil. Ve yine kocaman bir EVET, inek sağmayı kendi özgür irademler istiyorum. (Şaşkınlıktan açılan ağızları kapatın bakayım! Evlenip ineklerimin anası, evimin kadını, kocamın prensesi olacağım!) Darısı başınıza sinsiler!  ---------------------- Şimdi de mikrofonu iç sesinizden uzaklaştırıp

O gemi bir gün gelecek mi İsmail Abi?

Bu günlerde aynen atanamayan İsmail Abi gibi dolanıyorum ortalıkta. Hamburger'e her kavga sonunda söylediğim "Senin Mecnun olmaya cesaretin varsa ben her zaman Leyla'yım." lafı döndü dolandı sadece anılarda kaldı sanırım. Bırak Leyla ve Mecnun olmayı, İsmail Abi'nin bile basit bir versiyonuyum sadece. Benim de Şekerpare'm Hamburger oldu, o da Şekerpare gibi "Gelmicem" demedi de sadece "Bakarız" deyip duruyor. (Belirsizlikler ve numarası kalmayan ayakkabı kadar b*k bir durum daha yok bu hayatta!) Biliyorum bu işler her zaman benim hayatımdaki gibi güllük gülistanlık olmuyor, bazen seçimler yapmak gerekiyor, bazen birilerinin iyiliği için kendinden fedakarlık etmek gerekiyor.  Bense 18'ime gelip bunları yeni yeni öğreniyorum. Çünkü bu zamana kadar kimseyi Ege Bölgesi dışına uğurlamadım, kaldı ki şimdi koskoca bir Avrupa ülkesi Hamburger'i bekliyor. (Koskoca dediğime bakmayın, bizim İzmir kadar!)  Ah ulan diyorum

"Chanel'e ihtiyacım yok, ben aşk istiyorum."

Artık eskisinden daha farklıyım. Daha enerjik, daha gözü kara, daha eğlenceli ve daha bir sürü sıralanabilecek madde.  Ama gelin görün ki çevremde bu davranışlarımın farkında olabilecek kimse kalmadığı için fazlaca depresif görünüyorum!  Gerçi Hamburger bu halimi anlamayıp benden iyice uzaklaşıyor! Aslında tek istediğim sevgi ve ilgi! Yağmur altında kalmış kedi yavrularından hiçbir farkım kalmadığını ne zaman anlayacak?  Aslında şaka bir yana bugün dinlerken fark ettim ki hayatım şarkısı Fransızca olacakmış! Üstüne üstlük tek bir kelimesinden bile nefret ederken!  Hiç dinlediniz mi bilmiyorum ama Zaz'dan Je Veux! Tek kelimesiyle muhteşem.  Tabi eğer benim gibi cahilseniz çeviriyi okumadan dinlemek pek bir işe yaramıyor, sadece melodisi suratta bir kilo dondurma yemiş gibi ponçik bir his bırakıyor!  Şarkı için  https://www.youtube.com/watch?v=Tm88QAI8I5A Çeviri için  http://www.sarkicevirileri.com/zaz-je-veux-sarki-cevirisi/ "Beni mutlu edecek olan sizi