Sanırım çok iyi gidiyor derken yine o şom ağzımla bir çuval inciri berbat ettim!
Off Piggy başına gelen onca şeyden sonra bile bir türlü öğrenemedin şu dilini tutmayı, hep çene, hep çene. Senin bu dırdırından dert yananlar haklı!
Şuan saçımı başımı yolmaktan resmen bu resimdeki hayattan vazgeçmiş, Ken'le kavgalı, ağlamaktan göz kalemi ve rimeli akmış çaresiz bir esmer Barbie'yim... (Hayat beni nelere zorluyorsun, daha iki gün Hamburger'le birinci ayımıza özel postlar yayınlamıştım!)
Olayı daha da dallandırıp budaklandırmadan konuya balıklama atlayayım, son 3 gündür Hamburger'le resmen kıskançlık krizindeyiz.
Dün bir baktım bunun Instagram'daki ettiği kişi sayısı 32'den 59'a çıkmış!!! ALLAH SEN MİSİN BUNU YAPAAANN!? DÜNYAYI DAR ETME EYLEMLERİME HİÇ VAKİT GEÇİRMEDEN HEMEN BAŞLADIM!
10 tane kız, 8'i Danimarka'dan, diğer ikisi Türk. Tabiki de kızların hepsini tek tek Instagram'a yükledikleri ilk fotoğrafa kadar stalkladım, çoğunun sevgilisi var ama bazılarının maşallah o soğuk İskandinav havasından kurtulup Akdeniz iklimine adım attıklarından itibaren her anlarını oy boy fotoğraflayıp, sütun gibi bacaklarının fotoğraflarını atmayı da unutmamışlar! Zaten hepsi birer şaheser! Onlar kızsa ben neyim acaba diye düşünmekten de kendimi alamadım değil...
Sonrası tabi ki benim kabaran kıskançlık hormonlarımın etkisi. Evde öldüm öldüm dirildim resmen. Sinirden duvarları yumruklayasım geldi ama elim acır diye onun yerine Whatsapp'tan bol küfürlü, aşırı sinir içeren bir sürü mesaj atmakla yetindim. Bir de üstüne üstlük Twitter'dan rt yaptığım hesaplarla yardırdım tüm hıncımı.
Sonrası artık çocuklar ve 18 yaşından küçükler için resmen mozaik yayına girdi. Samimi ilişki diye dibine vurduğumuz küfürün boku çıktı sonunda iş Hamburger'in bu gece tüm sosyal medya hesaplarını kapatıyorum demesine kadar vardı. Tabi bende ondan sonra Swarm'da onu etiketleyip check-in yapamayacağım için ve Instagram'a onunla olan fotoğrafları atınca +1 like almaktan vazgeçemeyeceğim için buna kocaman bir HAAYYIIIIĞĞĞRR'la cevap verdim.
Bir de söylemeden geçemeyeceğim o paçoz Danimarkalı kızlardan biri gidip utanmadan Hamburger'in tek başına olan taa 4 fotoğraf önceki gönderisini beğenmiş. (Zaten ondan önceki fotoğraflardan birinde kuzeni, birinde arkadaşı, birinde de muhteşem tontişko sevgilisi ben vardım :') Yelloz sarışın n'olacak!! Ah Türkiye'de olaydı da o saçlarını teker teker yolup dişlerinin arasından geçirip boğazına dolasaydım, keşke Allah'ım keşkee!)
ps: Ben Pamuk Prenses, onlar yedi cüceler. Aslında toplamda sekiz yeni kız var ama bir tanesinin kızı var sanırım, tam çözemedim. 21 postundan 20'sinde bebek fotoğrafı var. O kalan biri de zaten bebeğin Nike spor ayakkabısı!
Yazdım, yazdım rahatladım vallahi. Ohh be dünya varmış. İlerde bir gün bu blogun linkini Hamburger'e verince umarım bu yazdıklarımıza kızmaz. Kusura bakma aşkım, ben o paçoz sarışınlara bin basarım. Hem ne demişler sarışına bakılır, esmere tapılır!
Sonra bugünkü kavga konumuz da eskileri kıskanma. Aman Allah'ım sen bana sabır ver. Çocuk resmen Playboy'un sahibi Hugh Hefner'in yandan yemişli Danimarka versiyonu, bende kendi halimde Bihter Ziyagil yani. Şu zamana kadar en çok bir aileyi içten yıkmışlığım var o da kendi çapımda. (Ayağınızı denk alın beyler, ona göre.)
Tüm kötü şeyleri sıraladım gelelim şimdi birinci ayımızı nasıl kutladığımıza. Beyefendiciğim daha önceden sipariş ettiğim gibi beyaz gömleğini giymiş gelmiş, ben, kitapçının önünde bekliyor. Benim gözler hemen kalp moduna geçti tabiki!
İlk önce her zaman oturduğumuz kafeye gidip birşeyler içtik ondan sonra midyeleri, biraları alıp her zamanki özel yerimize doğru yollandık. Sanırım şu zamana kadar kutladığım en güzel ay dönümüydü ya da en samimisi. Biralarımızı tokuşturup birbirimize sarılıp yıldızları seyrettik.
Arada kıskançlıklar, kavgalar olsa da, her gün boğuştuğum matematikten, edebiyattan ve hayata dair her türlü kaygımdan tek kurtulma yolumsun Hamburger! Seni seviyorum. :)
Yorumlar
Yorum Gönder