Ana içeriğe atla

Seni hava yastığı diye arabama monte ederim ufaklık.

    
  İstemsizce verilen bir aranın daha ardından sonra sizlerleyim sevgili okurlar! :) 
Özletmeden ilk fırsat bulduğum an bilgisayarın başına geçtim, bana itaat etmekten artık vazgeçen gözkapaklarımla yoğun ve kaşıntılı bir savaş içindeyim. Ama yine de yazmaktan asla ve asla bıkmıyorum! 


Şimdi de gelelim sahalardan niye bu kadar uzak kaldığıma. 80 yaşındaki koca çınarımız dedeciğim ne yazık ki anjiyo oldu. Normalde basit olarak nitelendirilen bu ameliyat bizde birazcık zor geçti. Gerek yaş gerekse dedemdeki stres ve ameliyata girerkenki heyecanı yüzünden. Birde oturduğumuz şehirdekileri doktorların ihmalkarlığı. Bu hipokrat yeminlerini tersten mi okuyorlar anlamıyorum ki bu ne biçim insan sevgisi! Sonuçta yaklaşık 4 gündür ailecek diken üzerindeyiz. Allah'a şükür bugün hala da kendinde ve benim de içim daha rahat! Lütfen birer dua da buraya alayım! Hastaneden sağ alim çıksın yeter ki.


Tahmin edebileceğiniz üzere bu dört gündür bende ders çalışma falan hak getire. Zaten kitapların başına oturunca bile okuduğumu hiç mi hiç anlayamıyorum! Kafam ister istemez başka yerlere takılıyor. Bu zor zamanlarımda bile en büyük destekçim tabi ki de Hamburger. Bu günlerde tekrardan aşık oldum desem hiç mi hiç yalan olmaz. 



Her gerçek şey insanın zor gününde belli oluyormuş gerçekten Piggyseverler! Şu üç günde üzerime yüklenen sorumluluğun haddi hesabı yok. Yapmaktan asla gocunmuyorum ama en azından iki-üç yaş büyüdüm diyebilirim. Kendi başımın çaresine her türlü bakabileceğimi öğrendim. Sabretmeyi, güçlü durmayı ve en önemlisi kendi gücümün farkına vardım. Ama Hamburger'in yanında hala daha küçük bir çocuk olduğum gerçeğini hiçbir şey göz ardı edemem. Onun bana sevgi dolu bakışına bile ayrı bir HASTAYIM! Resmen gel beni mıncıkla diyor. Ama insan içinde yüzünü sıkıp oyun hamuru gibi şekilden şekile sokunca da "Karizmamı çizdin" konulu bir sürü atara maruz kalıyorum. Sizin anlayacağınız prenses de olsak işimiz zor...


Aaa durun bunu size anlatmazsam vallahi billahi şişer kalırım. Dün gece annem, teyzem ve babam dedemin yanında diye bende anneannemle kaldım gece. Öğleye doğru geldiler. Bende öğlen eve gelip üstümü değiştirip hoop Hamburger'in yanına ışınlandım. 4 günlük stresimi bir öpücük ve sarılmayla aldı. (aramızda kalsın ama bu çocuğun sihirli güçleri olabilir)


Tam dolmuştan indiğimde karşımda onu görüp sarılmayı planlıyorken kaldırımı bomboş görüp birinci şokumu yaşadım. Mesaj attım, cevap vermedi. Aradım, karşımdaki cırtlak sesli karı "Aradığınız kişiye şuan ulaşılamıyor. Lütfen daha sonra deneyiniz...." tarzı klişesini saydırmaya başlarken yolun ortasında "O benim sevgilim nasıl olur da aradığımda ulaşamam, manyak mısınız lan sizz!?" tarzında prenses bünyeme uyan prensesçe küfürler etmek istedim ama yolun karşı tarafındaki kuaför çırağının bana acıyan gözlerle baktığını görünce içime atıp sustum. 


İçimdeki cazgır tarafım ortaya çıktı. Bu sefer de Whatsapp'tan yağdırmaya başladım. Ama internet kapalı olduğu için ulaşmadı. Tekrardan geri dönesim geldi ama yiyeceğim azarları tahmin edip usluca kenarda durup beklerken yaklaşan bir keko sürüsü farkettim. Tam tamına 3 kişilik dev kadro! Suni siyah deri ceket, taşlanmış kot, Justin Bieber çakması ıslak gibi duran saçlar! Uzaktalarken baktım, hepsi bana bakıyordu. Şimdi tek kişi olsalar bende tip tip bakardım ama üç kişi olunca prenses bünyem müsaade etmedi, terbiyelice önüme döndüm. Bu keko tayfası tam önümde geçerken siyah ceketlinin bir tanesi arkadaşına "Ne bu şimdi?" diye sordu. Arkadaşı da "İngiliz tayı" dedi! 
Piggy şok! 
Piggy vefat! 
Piggy iptal! 


Bu iltifat (başka ne desem bilemedim) sadece benim sevdiceğimin ağzından çıkınca güzel duruyormuş meğersem. Ben bu olayın şokuyla ağzım açık hala daha Hamburger'i beklerken beyaz bir araba önüme yanaştı. İçimden "Aha bu da keko" demişken Hamburger olduğunu farke dip rahat bir nefes aldım. (Meğersem amcasının arabasıyla gelmiş.)

Arabaya binince ben hemen ardı ardına triplerimi sözlü olarak sıralamaya başladım ve en sonuna da "İngiliz tayı" iltifatını ekledim. Benimki tek tek mazeretlerini sıralarken kucağıma bir Kinder atınca 5 saniyelik bir mutluluk şoku yaşadım ama hala daha sinirliymiş gibi davrandım! (Çünkü prenses olmak be like.)


Çiftliğe gittiği için telefonu çekmemiş falan filan. (Dedikleri yalan değildi, içinizi ferah tutun sevgili Piggyseverler! Parka oturduğumuzda attığım tüm sevgi dolu ponçik mesajlarım tek tek geldi! Teşekkürler Vodafone. Böyle yapa yapa ilişkimi bitireceksin. Ama bil ki yuva yıkanın yuvası olmaz!)

Sonra çocukları sorgulamaya başladı. Kimdi, nasıl giyinmişlerdi vs vs. Kafamdaki muhteşem keko portremi sözlü olarak aktarırken bir baktım Hamburger parkı teğet geçmiş tekrardan caddeyi turluyor. Dönemeçten tam döndük ki bir dükkanın önünde o çocukları görmeyeyim mi!?? Benim elim ayağım yine pasradı tabi ki. Hiç hoşlaşmam böyle şeylerden. Benimkine "Boşver, durma." demeye kalmadan çocukların önünde pat diye arabayı park etti. Dışımdan "Dur aşkım sonra konuş." desem de içimden "Heyt aslan parçası, yürü be kim tutar seni!" diye tezahürat yapıyorum tabi. 


Hep öyle filmlerde hayal ettiğim gibi arabanın camını yavaşça açtı, parmağıyla çocuğun birine işaret etti. Çocuk koştu geldi bunun yanına. (Bu arada kalan iki kekomsu varlık da bana bakıyordu saf saf. Ulen daha iki dakika önce tay deyip sonra da aptala yatmak ne kadar doğru? Ülkemizin kekoluk ve buna bağlı gelişen saflık/aptallık oranı git gide artıyor benden söylemesi!)

Benimki sakince ama sinirli olduğunu bildiğim o ses tonuyla "Siz bizim kıza ne dediniz öyle tay falan hayrola?" diye sordu. Çocuk da hemen atağa geçip "Yok ya o başka bir muhabbetti falan" dedi. Yaa canım bizde inandık tabi ki! Sonra Hamburger de birazcık (!) küfürlü bir şekilde ayağınızı denk alın demeye getirdi. Çocuk paşa paşa arkadaşlarının yanına döndü. 
O atmosferde hızlıca çalışan yaratıcı zekam adeta Hamburger'i çocuğu saçından tutup kulağına "Seni arabama hava yastığı diye monte ederim çocuk." derken canlandırdı. Zaten öyle bir şey gerçekten olsa hiç utanmadan video çeker Instagram'a ve Youtube'a yüklerdim. 

Ve bu maçın galibi Hamburger&Miss Piggy!


Ah alkışa gerek yok, yorulmayın lütfen! :) 

Tamam totoşum biraz kalkmış olabilir ama sonuçta hep böyle bir sevdicek hayal etmiştim. Artık Hamburger Türkiye standartlarına uyup racon kesmeye başladığına göre doğum günü hediyesi olarak güzel bir tesbih alabilirim? Ne dersiniz? 


Yaşıtlarım tumblr boy tarzı çocuklar seviyorken ben niye rakı içen, tesbihli, kabadayı tipleri seviyorum anlamadım ama bildiğim tek bir şey varsa Hamburger you are the best baby!

Hamburger'den bahsetmek bu kadarlık yeter. Zaten blogumu öğrenmesine kaldı 10 gün. Heyecanlıyım. Bakayım beklediğim tepkileri alabilecek miyim? 


Ve beni hala daha takip etmeyenlere bu sitemim. Instagram'da blogta olduğumdan daha aktifim sevgili Piggyseverler! Şu zamana kadar sanırım sadece 1 okuyucum beni takip etti, hepinizi bekliyorum! 




Biraz fazla aktif olup canınızı da sıkabilirim çünkü kendi özel hesabımdan daha aktif kullanmaya başlayıp günlük 3-4 post atıyorum benden söylemesi! :)


Kullanıcı adını direk misspiggy olarak almak isterdim ama ne yazık ki birileri benden önce davranmış. Bende bu yüzden "misspiggyninblogu" ismine boyun eğdim. 

Hepinize kokulu öpücükler, dualarınızı bekliyorum inşallah!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Evlenip ineklerimin anası, evimin kadını, kocamın prensesi olacağım!

Trajik başlığımdan da anlayacağınız üzere hayatım gittikçe daha değişik bir hal alıyor ve sevgilimden ismimi alacakları danaya koymasını istedim!  Evet, herkes şok!  Herkes iptal!  Ama ben daha şimdiden yaz için inek sağmayı öğrenmek istiyorum. Belki de blogger'lıktan emekli olup çiftçilik yapmanın vakti çoktaaaan gelmiştir...  Elveda Chanel no:5'ler, merhaba inek boku kokuları. Elveda hayalimdeki Tarık Ediz abiye koleksiyonu, merhaba möö'lemeler!  Ayy şaka bir yana tabiki de daha hali hazırda başlangıç seviyesinde olan elitliğimden asla ödün vermeyeceğim lakin hayvanların her türlüsünü sevmek, okşamak hoşuma gidiyor! Buna 500 kiloluk inekler de dahil. Ve yine kocaman bir EVET, inek sağmayı kendi özgür irademler istiyorum. (Şaşkınlıktan açılan ağızları kapatın bakayım! Evlenip ineklerimin anası, evimin kadını, kocamın prensesi olacağım!) Darısı başınıza sinsiler!  ---------------------- Şimdi de mikrofonu iç sesinizden uzaklaştırıp

O gemi bir gün gelecek mi İsmail Abi?

Bu günlerde aynen atanamayan İsmail Abi gibi dolanıyorum ortalıkta. Hamburger'e her kavga sonunda söylediğim "Senin Mecnun olmaya cesaretin varsa ben her zaman Leyla'yım." lafı döndü dolandı sadece anılarda kaldı sanırım. Bırak Leyla ve Mecnun olmayı, İsmail Abi'nin bile basit bir versiyonuyum sadece. Benim de Şekerpare'm Hamburger oldu, o da Şekerpare gibi "Gelmicem" demedi de sadece "Bakarız" deyip duruyor. (Belirsizlikler ve numarası kalmayan ayakkabı kadar b*k bir durum daha yok bu hayatta!) Biliyorum bu işler her zaman benim hayatımdaki gibi güllük gülistanlık olmuyor, bazen seçimler yapmak gerekiyor, bazen birilerinin iyiliği için kendinden fedakarlık etmek gerekiyor.  Bense 18'ime gelip bunları yeni yeni öğreniyorum. Çünkü bu zamana kadar kimseyi Ege Bölgesi dışına uğurlamadım, kaldı ki şimdi koskoca bir Avrupa ülkesi Hamburger'i bekliyor. (Koskoca dediğime bakmayın, bizim İzmir kadar!)  Ah ulan diyorum

"Chanel'e ihtiyacım yok, ben aşk istiyorum."

Artık eskisinden daha farklıyım. Daha enerjik, daha gözü kara, daha eğlenceli ve daha bir sürü sıralanabilecek madde.  Ama gelin görün ki çevremde bu davranışlarımın farkında olabilecek kimse kalmadığı için fazlaca depresif görünüyorum!  Gerçi Hamburger bu halimi anlamayıp benden iyice uzaklaşıyor! Aslında tek istediğim sevgi ve ilgi! Yağmur altında kalmış kedi yavrularından hiçbir farkım kalmadığını ne zaman anlayacak?  Aslında şaka bir yana bugün dinlerken fark ettim ki hayatım şarkısı Fransızca olacakmış! Üstüne üstlük tek bir kelimesinden bile nefret ederken!  Hiç dinlediniz mi bilmiyorum ama Zaz'dan Je Veux! Tek kelimesiyle muhteşem.  Tabi eğer benim gibi cahilseniz çeviriyi okumadan dinlemek pek bir işe yaramıyor, sadece melodisi suratta bir kilo dondurma yemiş gibi ponçik bir his bırakıyor!  Şarkı için  https://www.youtube.com/watch?v=Tm88QAI8I5A Çeviri için  http://www.sarkicevirileri.com/zaz-je-veux-sarki-cevirisi/ "Beni mutlu edecek olan sizi