Ana içeriğe atla

Meydanları boşaltın, Piggy tüm ihtişamıyla geri dönüyor!!


Sizlere istemeden verdiğim uzun bir aradan sonra tekrar ekranlarınızdayım. Umarım beni özlemişsinizdir ve bende sizin başınızı bol bol şişirebilirim! :) 

Daha önce attığım postu okuduysanız eğer blogumun nedenini bilmediğim bir şikayetten ötürü ceza aldığını biliyorsunuzdur. 2 haftalığına erişimim yasaklandı. Google'a üst üste mail atmama nedenini bir türlü anlayamadım ve bana da beklemek düştü! 

Eee zaten Piggy'nin hayatı hep beklemekle geçiyor, diyenleri duyar gibiyim!



Ulen yaz biter, sonbaharı beklerim; gece olur, gündüzü beklerim; dolmuşu kaçırırım, ötekinin gelmesini beklerim; HAMBURGER GİDER, 400000000 GÖZLE ONUN DÖNMESİNİ BEKLERİM! 

Evet, bedbaht ve derbeder Piggy burada son buldu sevgili Piggyseverler! Açılışı üzüntüyle yapıp geceyi güldürerek kapatacağım! Haydi ağızlar kulaklara, o dolgular gözükecek! 



Bu arada aklınıza Piggy deyince böyle şeyler gelmiyor değil mi? Ben kendi kimliğimi açıklamasam da gayet prensesim! (Aklınızdaki kötü görüntüleri silin hemencecikk!) Ayy ama laf aramızda güzel domuz sesi çıkartırım! :) 

Verdiğim kısacık (!) aradan sonra beni özlediğinizi varsayarak gündelik konularıma dönüyorum! 
(Okunma sayım bu posttan sonra düşerse amma gülerim ha!) 

Kendi hayatımdan bahsedecek olursak saat 11-akşam 7 arası dershanedeyim. Yani ararsanız ulaşamazsınız! 
Eve geldiğimde ise pilim gerçekten bitmiş oluyor ve nefes dahi zor alıyorum! 
8 saat boyunca aynı pozisyonda oturmaktan dolayı dümdüz olmuş bir totoş, yazmaktan yamulan bir sağ el, çanta taşımaktan kamburlaşan bir prenses beli, soru okumaktan pert olmuş bir çift göz ve işte size Piggy! Prenses halimden pek eser kalmıyor yani, yatağa yattığım an şükretmeye başlıyorum!

Bu arada dersler baya iyi gidiyor, sandığımdan daha iyi adapte oldum mezun kalmaya! :) 

Ama her şey seneye Alsancak'tan Instagram'a naklen yayın yapmak için :) 




Şimdi gelelim son zamanların hatta tüm 1,5 yılın en güzel haberine! 

HAZIR MISIN EY BLOG ALEMİ! 

HEYECANDAN TİTREYEN ELLERİ GÖRÜR GİBİYİM! 

Ayy tamam kızmayın, şımarmadım :(



Şu an için bir ihtimal dahilinde bile olsa Hamburger'in Türkiye'ye geri dönebilme şansı var! 

Evet, yanlış duymadınız sevgili Piggyseverler!! 

Sevdiceğim bir ay sonra kollarımın arasında olabilir ve ben de onu doya doya mıncıklayabilirim. Yani bu ihtimal bile mutluluğumu 2 kat arttırabiliyor! 
Daha uzaklaşalı 1,5 ay olsa da deli gibi özledim ve bunun çaresi yok ne yazık ki :( 

Veeee şimdi de bu nacizane Piggy'nizin sizden minik ama kendisi için dünyalara bedel olan bir isteği var! :) 

Lütfen bundan sonra ettiğiniz her duaya bir adet Piggy ve Hamburger de sıkıştırın! Lakin dualara çok ihtiyacım var! 

Bu gecelik Piggy kaçar, sizi ve size yazmayı özlemişim. Lütfen yorumlarınızı benden esirgemeyin! 

Hepinizi en mis kokulu öpücüklerle öpüyorum! 

Kendinize iyi davranın efenim! 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Evlenip ineklerimin anası, evimin kadını, kocamın prensesi olacağım!

Trajik başlığımdan da anlayacağınız üzere hayatım gittikçe daha değişik bir hal alıyor ve sevgilimden ismimi alacakları danaya koymasını istedim!  Evet, herkes şok!  Herkes iptal!  Ama ben daha şimdiden yaz için inek sağmayı öğrenmek istiyorum. Belki de blogger'lıktan emekli olup çiftçilik yapmanın vakti çoktaaaan gelmiştir...  Elveda Chanel no:5'ler, merhaba inek boku kokuları. Elveda hayalimdeki Tarık Ediz abiye koleksiyonu, merhaba möö'lemeler!  Ayy şaka bir yana tabiki de daha hali hazırda başlangıç seviyesinde olan elitliğimden asla ödün vermeyeceğim lakin hayvanların her türlüsünü sevmek, okşamak hoşuma gidiyor! Buna 500 kiloluk inekler de dahil. Ve yine kocaman bir EVET, inek sağmayı kendi özgür irademler istiyorum. (Şaşkınlıktan açılan ağızları kapatın bakayım! Evlenip ineklerimin anası, evimin kadını, kocamın prensesi olacağım!) Darısı başınıza sinsiler!  ---------------------- Şimdi de mikrofonu iç sesinizden uzaklaştırıp

O gemi bir gün gelecek mi İsmail Abi?

Bu günlerde aynen atanamayan İsmail Abi gibi dolanıyorum ortalıkta. Hamburger'e her kavga sonunda söylediğim "Senin Mecnun olmaya cesaretin varsa ben her zaman Leyla'yım." lafı döndü dolandı sadece anılarda kaldı sanırım. Bırak Leyla ve Mecnun olmayı, İsmail Abi'nin bile basit bir versiyonuyum sadece. Benim de Şekerpare'm Hamburger oldu, o da Şekerpare gibi "Gelmicem" demedi de sadece "Bakarız" deyip duruyor. (Belirsizlikler ve numarası kalmayan ayakkabı kadar b*k bir durum daha yok bu hayatta!) Biliyorum bu işler her zaman benim hayatımdaki gibi güllük gülistanlık olmuyor, bazen seçimler yapmak gerekiyor, bazen birilerinin iyiliği için kendinden fedakarlık etmek gerekiyor.  Bense 18'ime gelip bunları yeni yeni öğreniyorum. Çünkü bu zamana kadar kimseyi Ege Bölgesi dışına uğurlamadım, kaldı ki şimdi koskoca bir Avrupa ülkesi Hamburger'i bekliyor. (Koskoca dediğime bakmayın, bizim İzmir kadar!)  Ah ulan diyorum

"Chanel'e ihtiyacım yok, ben aşk istiyorum."

Artık eskisinden daha farklıyım. Daha enerjik, daha gözü kara, daha eğlenceli ve daha bir sürü sıralanabilecek madde.  Ama gelin görün ki çevremde bu davranışlarımın farkında olabilecek kimse kalmadığı için fazlaca depresif görünüyorum!  Gerçi Hamburger bu halimi anlamayıp benden iyice uzaklaşıyor! Aslında tek istediğim sevgi ve ilgi! Yağmur altında kalmış kedi yavrularından hiçbir farkım kalmadığını ne zaman anlayacak?  Aslında şaka bir yana bugün dinlerken fark ettim ki hayatım şarkısı Fransızca olacakmış! Üstüne üstlük tek bir kelimesinden bile nefret ederken!  Hiç dinlediniz mi bilmiyorum ama Zaz'dan Je Veux! Tek kelimesiyle muhteşem.  Tabi eğer benim gibi cahilseniz çeviriyi okumadan dinlemek pek bir işe yaramıyor, sadece melodisi suratta bir kilo dondurma yemiş gibi ponçik bir his bırakıyor!  Şarkı için  https://www.youtube.com/watch?v=Tm88QAI8I5A Çeviri için  http://www.sarkicevirileri.com/zaz-je-veux-sarki-cevirisi/ "Beni mutlu edecek olan sizi