Miss Piggy sonunda Fransa semalarında uçacak sevgili okurlar!
3 yıllık özlem sona erdi ve uçuş gününe tam tamına 1 gün kaldı. Tabi heyecandan ve biraz da Fransızlar hakkında duyduğum iyi(!) şeylerden sonra totoşum korkmadı değil ama çaresine bakacağız artık bir şekilde. Bir elimde Türkçe sözlük, diğerinde Fransızca konuşma kılavuzu ve yanımda dağ gibi Almanca ve İngilizce öğretmeni annem. Aramızda konuya tek yabancı babam ama onu
da bir şekilde olaya dahil ediyoruz.
Aslında bu turun rezervasyon tarihi 1 ay önceydi ama ben yine de eğer iptal olursa boş yere millete hava atmış olmayayım diye hiç kimseye ses etmedim, sosyal medyada da yaymadım. Zaten en son Instagram'a Countdown aracılığıyla kaç gün kaldığının screenshot'ını attığımda 18 yazıyordu. Şimdiyse 1 gün kalmış! Allah artık bekle beni Eyfel, Champs Elysees! Ve tabi ki de DISNEYLAND! (Paris'i seçme nedeninim orası olduğunu söylememe gerek yoktur sanırım!)
Zaten hiç yapmadığım bir şeyi yapıp valizleri tam 2 gün önceden hazırladık. Daha önce bizden 2 saat uzaklıktaki Kuşadası'na bile gidecek olsak bir hafta önceden tüm eşyalar ve valiz itinayla hazırlanırdı. Şimdiyse 3 kişilik çekirdek ailemizde 2 tane aile boy valiz, 3 sırt çantası, bir tane de Adidas spor çantası var. Şimdilik tüm çantaların 2/3'ü boş. Ailede herkes alışveriş yapmaya odaklanmış. (Tabiki de benim hiç öyle bir amacım yok!)
Şaka bir yana oturduğum şehri bırakın, Türkiye'den uzaklaşmak bana resmen ilaç gibi gelecek. Tüm dertleri, küslükleri, kırgınlıkları Eyfel'den aşağı sallayacağım. Ah bir de kalbimdeki adamı koluma takıp cadde boyunca gezebilsem benden mutlusu olmayacaktı! Zaten geri döndüğümde de bir hafta boyunca alınanları yerleştirmekten kimseyi düşünecek vaktim olmayacak; HAMBURGER dışında!
Ben gece yola çıkıyorum, onlar da bu sabah 3 erkek Marmaris semalarına doğru süzüldüler. Ev falan tutmuşlar, akıllarınca alemlere akacaklar. Ama bu üçünü de toplasanız alemlik bir adam çıkmaz gibi geliyor. Ummadık taş baş yararmış ya aynen öyle! Umarım onlar da uslu durur da ben de valizimde bir tane Fransız'la dönmek zorunda kalmam!
Piggy'den inciler part 1: Şimdi düşündüm de belki de Hamburger'le geleceğin Patrick ve Sponge Bob çifti olabiliriz. Sponge Bob'un ben olmam şartıyla tabiki!
Piggy'den inciler part 2: Böyle sakin durduğuma bakmayın, gündüz diye ses etmiyorum, yoksa akşam kopacak kıyametleri Allah bilir. Barlarda kızlara yürürse bu iş fazla sürmez, benden size söylemesi.
Piggy'den son inci partı: Beş gün boyunca buraya nasıl yazabilirim bilmiyorum. Telefonda yazdığım postları atmaya çalışacağım umarım bana kızmazsınız, hepinize macaron kokulu öpücükler! :)
Yorumlar
Yorum Gönder