Eskiden hep şanslı bir çocuk/genç olduğumu düşünürdüm. Tek çocuk, tek torun olmak istediğim çoğu şeyin yapılması anlamına geliyordu benim için.
Ve cidden de biraz şans vardı bende.
Olmayacak gibi görünen şeyler bir bakardım bir anda oluverirdi. Sanki çevremde kanatlı, koruyucu meleklerim var da hepsi birden bana yardım ediyorlar gibi.
Belki de bu yüzden 18'ime gelsem de (sonbaharda 19!) hala daha çocuk gibi olmam, tabir-i caizse kendime prenses demem bu yüzden.
Kabul ki, her kız babasının prensesi, annesinin biriciği. Ama belki de benim ailem bu durumu fazla abarttı ya da ben kendimi bu oyuna fazla kaptırıp sorumluluklardan kaçınır hale geldim, bilemiyorum.
İkisi de benim içim muallak şuanda.
Bu yüzden şuan için her şeyden/herkesten korkar hale geldim. Çünkü hayatım yakında tamamen farklı bir dönemece girecek ve ben bu duruma alışana kadar uzun bir süre özel ders hocamın göbişine kafamı yaslayıp sürekli ağlayacak gibiyim. (Adam en son "Sen bu kadar çok mu seviyorsun bu çocuğu?" dediği an tüm ipleri koparıp böğüre böğüre ağlamıştım.)
Tüm hayatımın başrolü olan Hamburger şuan kendi hayatı için kendince farklı bir doğrultada hayatını sürdürecek, bense çok ayrı bir yerde.
Aslında kendi dediğine göre sadece biraz uzakta olacağız. O da kendi çapında haklı. Ben de. Zaten son 4 gündür dünyalarımın tüm çapları birbirine karıştı, ben nasıl nefes alabildiğime şaşırıyorum.
Bu benzetme biraz değişik olacak sanki ama sanki doktor bana 3 aylık ömrüm kaldığını söylemiş de bende her dakikasını dolu dolu geçirmeye çalışıyor gibiyim Hamburger'le. Sanırım doğrusu da üzülüp ağlaşmak yerine böyle yapmak.
Bakalım bu sefer de son dakika talihim dönecek mi? Ne dersiniz sevgili Piggyseverler!?
Ve cidden de biraz şans vardı bende.
Olmayacak gibi görünen şeyler bir bakardım bir anda oluverirdi. Sanki çevremde kanatlı, koruyucu meleklerim var da hepsi birden bana yardım ediyorlar gibi.
Belki de bu yüzden 18'ime gelsem de (sonbaharda 19!) hala daha çocuk gibi olmam, tabir-i caizse kendime prenses demem bu yüzden.
Kabul ki, her kız babasının prensesi, annesinin biriciği. Ama belki de benim ailem bu durumu fazla abarttı ya da ben kendimi bu oyuna fazla kaptırıp sorumluluklardan kaçınır hale geldim, bilemiyorum.
İkisi de benim içim muallak şuanda.
Bu yüzden şuan için her şeyden/herkesten korkar hale geldim. Çünkü hayatım yakında tamamen farklı bir dönemece girecek ve ben bu duruma alışana kadar uzun bir süre özel ders hocamın göbişine kafamı yaslayıp sürekli ağlayacak gibiyim. (Adam en son "Sen bu kadar çok mu seviyorsun bu çocuğu?" dediği an tüm ipleri koparıp böğüre böğüre ağlamıştım.)
Tüm hayatımın başrolü olan Hamburger şuan kendi hayatı için kendince farklı bir doğrultada hayatını sürdürecek, bense çok ayrı bir yerde.
Aslında kendi dediğine göre sadece biraz uzakta olacağız. O da kendi çapında haklı. Ben de. Zaten son 4 gündür dünyalarımın tüm çapları birbirine karıştı, ben nasıl nefes alabildiğime şaşırıyorum.
Bu benzetme biraz değişik olacak sanki ama sanki doktor bana 3 aylık ömrüm kaldığını söylemiş de bende her dakikasını dolu dolu geçirmeye çalışıyor gibiyim Hamburger'le. Sanırım doğrusu da üzülüp ağlaşmak yerine böyle yapmak.
Bakalım bu sefer de son dakika talihim dönecek mi? Ne dersiniz sevgili Piggyseverler!?
Yorumlar
Yorum Gönder